Anksiyete Bozukluğu: Kaygı Bozukluğu Belirti ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Varoluşçu psikoterapinin öncülerinden Rollo May kaygının hayatın anlamını keşfetme yolunda önümüze açılan bir kapı olduğundan bahseder ve kaygının yaratıcılıkla ilişkili olduğunu öne sürer. Kaygının bizleri harekete geçiren, içimizde bir yerlere temas ederek yaratmayı teşvik eden bir tarafı olduğu şüphesiz. Ancak kaygının bizi besleyen tarafı kadar zaman zaman günlük hayatımızı olumsuz yönde etkilemesi de mümkün. Peki, kaygıdan hareket edemediğimiz, endişelerimizin iç dünyamızda çokça yer kapladığı ve sıkışmışlık hissiyle baş başa kaldığımız bu anlarda ne olur?
Hayatımızın iş yaşantımız, sosyal ve romantik ilişkilerimiz gibi birçok farklı bölümlerini etkileyen, görünür bir tehlike olmadan yaşantılanan, yüksek şiddetli ve uzun süreli endişe uyandıran tedirginlik durumunu kaygı bozukluğu olarak adlandırırız. Bu endişeli ruh haline zaman zaman uykusuzluk ya da aşırı uyku hali, öfke veya dikkatsizlik, odaklanma problemleri eşlik edebilir. Tüm bunların yanı sıra yorgunluk, kaslarda gerilme, aşırı terleme veya bulantı hisleri gibi bedensel belirtiler de kendilerini gösterebilir.
Böyle durumlarda kendimizi kaskatı, sıkışmış ve bunalmış hissedebiliriz. Kaygı bozukluğu hayatın birçok alanlarına yayılarak kendisini yaygın kaygı bozukluğu olarak gösterebileceği gibi endişeli ruh halleri tek bir alanda toplanarak da etkileyebilir:
- Sosyal Kaygı: Kişinin sosyal ortamlara girmekten ve sosyal durumlarda performans göstermekten yaşadığı yoğun kaygı ve korkuyu merkezine alır. Topluluk içinde yemek, konuşma yapmak veya tanıdık olmayan ortamlara girmekte yaşanan güçlükler olarak örneklendirilebilir.
- Sağlık Kaygısı: Bedensel duyumlara karşı tetikte olarak kişinin bir hastalığın var olduğuna ya da olabileceğine dair inancı ve hastalığa yönelik korkusu ile tanımlanır. Sağlık kaygısı yaşayan kişiler sık sık doktor kontrollerine gitmeye veya tam tersi bir şekilde tıbbi yardım ve destekten kaçınmaya yönelik davranışlar gösterme eğilimine sahip olabilir.
- Panik Bozukluk: Aniden belirerek kişiyi şiddetli bir tehlike ve kaygı hissinde tutan çoğunlukla çarpıntı ve boğulma gibi bedensel duyumların eşlik ettiği korku veya sıkıntı nöbetleridir.
- Agorafobi: Kişinin güvenli bulduğu alanları terk etmesi durumunda yaşanan yoğun kaygı ve korku olarak tanımlanabilir. Agorafobide kişi sinema, tiyatro gibi kalabalık ortamlara girmekten, evin dışında yalnız olmaktan veya toplu taşıma araçlarını kullanmaktan çekinebilir.
- Özgül Fobiler: Belirli bir nesne veya durum ile ilgili kişiye özgü korku ve kaygılar olarak adlandırılabilir. Enjeksiyon, yükseklik, kan görme veya kuş korkusu olarak örneklendirilebilir.
Kaygı Bozukluğu Tedavi Yöntemleri
Bilişsel Davranışçı Terapi:
Bilişsel davranışçı terapi kaygı bozuklukları için kanıta dayalı, etkili bir tedavi yöntemidir. Terapist ve danışan iş birliği içerisinde kişide kaygı uyandıran durumları duygu, düşünce ve davranışları merkezine alarak çalışır. Kaygı ve onun etkilerine dair işlevsel olmayan düşünce ve inanışlar (bilişsel çarpıtmalar) teker teker ele alınarak dönüştürülür. Kaygıya dair kaçınma ve güvenlik davranışları üzerine çalışırken yeni baş etme yöntemlerine odaklanılır. Bilişsel davranışçı terapide günlük tutma, rahatlama tekniklerine yönelik ev ödevleri ve egzersizler verilebilir.
Psikodinamik Terapi:
Psikodinamik veya analitik yönelimli terapiler görünen semptomlardan ziyade kişinin iç dünyasındayaşadığıkaygı ve tehlike yaratan durumlara odaklanır. Serbest çağrışım yöntemi ile kaygı uyandıran durumlara yönelik çocukluk yaşantıları, beklentiler, rüyalar ve fanteziler incelenir. Kişinin bireysel tarihinde kaygının anlamı araştırılır ve bilinçdışı duygu ve düşünceler yorumlanır. Psikodinamik yönelimli terapiler genellikle uzun solukludur.
İlaç Tedavisi:
Kaygının şiddetine bağlı olarak uzmanların uygun gördüğü takdirde ve dozda ilaç tedavisi de kaygı bozukluklarında kısa vadede etkili olabilmektedir.
Eğer bu konuda çalışan bir uzmandan psikolojik destek almaya ihtiyaç duyuyorsanız, Psikolojik Danışmanlık Merkezimiz ile iletişime geçerek uzman psikolog veya klinik psikologlarımızdan terapi randevusu alabilirsiniz.