Öfke Yönetimi: Psikolog Tavsiyeleri
Öfke gün içinde çokça yaygın olarak karşılaştığımız bir duygu ancak öfkeye içimizde bir yer bulabilmek her zaman çok da kolay olmayabiliyor. Çoğu zaman öfkeye karşı harekete geçerek, onu durdurmaya çalışarak veya öfkemizi karşı tarafa göstererek harekete geçebiliyoruz. Öfke zaman zaman etrafımızda temas ettiğimiz kişilere, zaman zaman da kendimize yönelebiliyor.
Öfkeye temas ettiğimizde hepimizin zihninden geçen ilk soru belki de: “Ben bu öfke ile ne yapacağım?”oluyor. Bu noktada öfkenin içinden geçerken durup nefes alabilecek boşluklar yaratabilmek ve öfkeyi anlamlandırmak çok kıymetli. Gelin öfkemize yaklaşırken hangi yollardan geçebileceğimize biraz daha yakından bakalım.
- Adım: Öfkemizi anlamaya çalışmak
Öfke gibi birçoğumuz için zor olabilecek bir duygu ile baş ederken kaçmaya ve öfkemizi duymamaya eğilimli olabiliriz. Ancak öfke de birçok duygumuz gibi bir işarettir ve bize kendimize dair bir şeyler anlatır. Bu nedenle öfke ile karşılaştığımızda ve öfkenin adını koyduğumuzda “Ne oluyor da bu durum beni bu kadar öfkelendiriyor?”, “Şu anda neye ihtiyacım var?” sorusunu sormak çok önemlidir. Çünkü bazen öfke duyulmaya dair bir ihtiyacımızı bize anlatırken, bazen sınırlarımızın ihlal edildiğini, bazen de tehdit altında hissettiğimizi bize gösteriyor olabilir.Öfkemizin bize ne anlattığını anlamak, öfkemizle ne yapıp ne yapmak istemeyeceğimizi de görmemizi kolaylaştırır. Burada önemli olan kendimizi yargılamadan haklı/haksız, doğru/yanlış gibi ayrımlara değinmeden öfkemizin sesine kulak verebilmektir. - Adım: Öfkenin arkasında gizlenen duygulara bakmak
Bazen yüzeyde en belirgin hissettiğimiz duygu öfkedir, ancak biraz daha derine indiğimizde utanç, suçluluk, korku, yalnızlık veya hayal kırıklığı ile karşılaşabiliriz. Tüm bu duygulara temas etmek ve bu duyguları taşımak oldukça zor olabilir. Ancak öfkenin çıktığı noktada birçok duygunun, düşüncenin rol oynadığını ve birbirlerini nasıl etkilediklerini görmek öfkeye olan yaklaşımımızı da değiştirebilir. Hem kendimize hem de bir ötekine şefkat ile yaklaşmamızı kolaylaştırır. - Adım: Öfke anında sakinleşmek ve geri çekilmek
Öfkeyi bastırmadan onu görmek ve duymak önemli ancak bu durum öfkemizi kontrolsüzce yıkıcı bir şekilde söze ve eyleme vurmak ile eşdeğer değildir. Öfkeyi hiddetle ifade etmek başlangıçta rahatlamış hissettirse dahi sonrasında hem başkalarıyla hem de kendimizle olan ilişkimizde oldukça yaralayıcı olabilir.Yoğun duygular içerisindeyken kendimizi açık ve net bir biçimde ifade etmeye çalışmak oldukça zordur. Bunun yerine ufak ufak adımlarla başlamak, sakinleşmek ve zihnin dinginleşmesi için biraz kendimize alan tanımak önemlidir. Dalgalı bir denizde kürek çekmek yerine suların durulmasını beklemek yol almamızı kolaylaştıracaktır. - Adım: Öfkeyi ifade etmek
Öfkeyi ifade ederken eski davranışlarımızı değiştirmek zaman, efor ve çokça sabır ister. Düşündüklerimizi ve hissettiklerimizi ifade ederken ilişki kurduğumuz insanlardan tepkiler ve suçlamalarla karşılaşabiliriz. Bu noktada bilinir yolu seçmek ve eski davranışlarımıza yönelmek- içimize kapanmak veya bağırıp çağırmak- kestirme bir yol gibi gözükebilir. Hem kendimiz hem de ötekiler bu değişime direnç gösterebilir. Önemli olan kararlılıkla devam etmeye çabalamaktır.Hissettiklerimizi bir ötekine ifade ederken oldukça kırılgan bir noktada oluruz, her seferinde bir sorunu göğüslemek kolay olmayabilir. Bu nedenle açık ve net bir biçimde sakinlikle kendimizi ifade edebilmek önemlidir. Sözlü bir şekilde ifade etmekte zorlanıyorsak ilk aşamada hislerimizi ve düşüncelerimizi yazıya dökmek faydalı olabilir. Bir ötekiyle olan iletişimimizde zaman zaman olay ve durumlara onun penceresinden bakmaya çalışmak da hissettiğimiz birçok duyguyu yumuşatabilir.
Öfkemizi anlamaya çalışırken süreç boyunca hislerimizi sahiplenmek ve davranışlarımızın sorumluluğunu almamızgerekir.Ne de olsa bizim öfkeye karşı duruşumuz değiştiğinde ilişki kurduğumuz kişiler ve ilişkilerimiz de zamanla değişecektir.