Psikodinamik Terapi: Nedir? Ne Amaçlanır?
Psikodinamik ekole göre insan zihni dışarıdan gözlemlenenden çok daha katmanlı,değişken ve karmaşıktır. Aşk ve nefret, sevgi ve saldırganlık, onarımveyıkıcılık bir arada bulunur ve görülen ile görülmeyen, ön bilinç, bilinç ve bilinçdışı bir bütün oluşturur. Psikodinamik terapi ise bu noktada bireyin iç dünyasındaki çatışmalarda söze dökülemeyen, saklı kalmış her ne varsa parça parça görünür kılmaya çalışır.
Seans odasında terapist, danışanını analitik bir merakla, ucu açık bir şekilde herhangi bir beklentiye girmeden dinler ve serbest çağrışım yöntemiyle danışanın odaya getirdiklerine eşlik eder. Odada konuşulanlar kadar, konuşulmayanlar, danışanın ne söylediği kadar nasıl söylediği de önemlidir. Seanslar ilerledikçe bireyin yalnızca dış gerçekliği değil, bu gerçekliğin kişinin iç dünyasındaki yansımaları da yorumlanır.
Terapi sürecinde hem danışan hem terapist geçmişi ve bugünü birlikte anlamlandırmaya, ilişkilendirmeye çalışır. Psikodinamik terapinin birincil amacı semptomu ortadan kaldırmak değil, semptomun danışan için neyi temsil ettiğini anlamlandırmak ve danışanın kazandığı iç görü ile birlikte arzularıyla uyumlu kararlar alabilmesine yardımcı olmaktır.
Psikodinamik Terapi & İlişkiler
İnsandoğumdan itibaren bir öteki ile ilişkilenen bir varlıktır. Ebeveynler ile kurulan bağlar ve ebeveynlerin içselleştirilmiş tarafları bireyin kendilik algısını ve diğer insanlar ile kurduğu ilişkilerin temelini oluşturur. Psikodinamik yaklaşımise bireyi, ebeveynleri ile kurduğu bu ilk ilişkilerden itibaren merkezine alır. Seans odasında tekrarlayan nesne ilişkileri, bireyin kendilik görünümü ve ötekine dair duyguları, düşlemlerive eyleme dökme davranışlarıincelenir. Bu bağlamda terapist ve danışan arasında kurulan bağ bireyin dış dünyadaki ilişkisel örüntülerinin bir devamıolarak kabul edilir ve danışan-terapist arasındaki aktarım ilişkisi yorumlanır.
Terapi odasında bulunmak, yeni bir ilişkiye kucak açmak ve hiç tanımadığı bir insanla kendine dair konuşmak birçok kişi için oldukça zorlayıcı bir deneyim olabilir. Kişi yüzleşmek istemediği,birbiriyle çelişen ve ona acı veren taraflarıyla yeni bir ilişkinin içinde karşı karşıya gelebilir. Değişime giden yol oldukça inişli çıkışlıdır. Eskiyi bir parça geride bırakmayı, kaybetmeyi ve yas tutmayı da beraberine getirir. Bu noktada süreç boyunca tüm bunların danışana nasıl geldiği ve ne ifade ettiği titizlikle ele alınır.
Ancak terapi devam ettikçe terapist ile danışan arasındayeni bir dans başlar ve arkada çalan müzik her ne olursa olsun terapist ve danışan bu dansa birlikte ayak uydurmaya çalışır. Günün sonunda müzik bittiğinde danışan bir öteki ile farklı bir ilişkilenme biçiminin mümkün olduğunu deneyimlemiş, hayatın getirdiklerini esneklikle karşılamak ve sahiplenmek üzere yeni ilişkilere ve danslara adım atmaya hazır hale gelir.