Psikoterapi Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar Nelerdir?
1) Psikoterapiye çok büyük derdi olanlar gider.
Ülkemizde belki en çok yanlış olan ama doğru bildiğimiz durumlardan biri budur. Psikolojik terapi desteği kişinin kendi çıkmazlarını, zorlayıcı yaşam olaylarını anlamak ve keşfetmek isteyen üstüne güçlü taraflarını da fark ederek onları daha da destekleyebildiği bir alandır. Süreç illa büyük bir yaşam kriziyle başlamak zorunda değildir.
2) Psikologlar akıl veren, öğreten, yol yordam gösteren kişilerdir.
Uzman Psikologlar ya da Klinik Psikologlar akıl ve öğüt vermezler. Öğretici değillerdir. Kişinin paylaşmaya gönüllü olduğu yaşam hikayesini anlamlandırmaya, yargılamadan dinlemeye ve bu anlatıları saklamakla sorumlu olan profesyonellerdir. Elbette uyguladıkları terapi yöntemi ışığında danışanlarının anlattıklarını dinlerler ve bireyin ana ihtiyacını duymaya çalışarak güven ilişkisi geliştirdikten sonra gerekli müdahale yöntemlerini uygulayan kişilerdir.
3) Terapide sadece dert anlatılır.
Elbette bu doğru değildir. Kişi ona zor gelen duygularını anlatabildiği gibi ona iyi gelen tüm duygularını seans odasına getirebilir.
4) Terapide psikoloğa kişisel soru sorulmaz. Sorulursa bu bir hatadır.
Sorulabilir. Kişilerin terapistlerinin hayatlarını ve kişisel deneyimlerini merak etmeleri nor-maldir. Fakat terapist kişisel sorulara cevap vermemelidir. Meraka neden olan düşünceleri araştırmalıdır. Zira bu seans danışana ait olan bir seanstır ve terapist kendi meselelerini orada konuşmaz.
5) Psikologlar tüm sorunlarını aşmış kişilerdir ya da yaşadıkları sorunla hızlıca baş ederler.
Geçenlerde bir mağazada alışveriş yaparken bir mağaza çalışanının bir sohbetine denk gel-dim. “Bir psikolog terapiye gidiyorsa ben o psikoloğa gitmem. Daha kendine psikolog olamayan bana mı olacak.” diyordu. İşte bu gibi cümleleri maalesef çok fazla duyuyoruz. Psiko-loglar kendi meselelerini aşmış kişiler değildir. Kendi meselesine yakından bakabilme cesareti göstermek durumunda olan kişilerdir. Birinin kendi meselesine bakabilmesi içinde başka bir açıdan ona bakan profesyonel bir göze ihtiyacı vardır. Etik çalışmaya çabalayan Uzman Psikologlar, Klinik Psikologlar kendi terapi süreçlerinden geçmiş ve hatta geçmeye devam eden kişilerdir.
6) Terapiye gidince bir daha asla aynı şeyleri yaşamam. Yaşıyorsan terapi işe yaramamış demektir.
Bunun garantili bir sonucu yoktur. Hatta aynı durumların tekrar yaşandığını sıklıkla gözlemleriz. Terapi aynı şeyleri br daha hiç yaşamayın diye değil yaşadığınızda kendinizi korumayı önceliklendirebileceğiniz başa çıkma yöntemlerini geliştirmenizi destekleyen ve geliştiren bir yerdir.
7) Terapide psikolog dinlemekten başka bir şey yapmaz. Danışan sürekli konuşmak zorundadır.
Psikolog dinlemenin ötesinde danışanı anlamaya, temel duygusal ihtiyaçlarını saptamaya ve kullandığı terapi yönteminin sahip olduğu müdehale yöntemleriyle danışanın ihtiyacını kendi kendine karşılayabilmesi için çalışmalar yapar. Süreç içinde danışan tüm süre boyunca sus-madan konuşmak zorunda değildir. Bazen sessizliklerde çok şey anlatmaktadır ya da anlatılanların dönüştürülmesi için içselleştirmek için kullanılan anları oluşturmaktadır.
8) Bir ker psikoloğa gitmiş kişi bir daha terapiye gitmez.
Kişi yaşamı içinde çeşitli engebelerden, virajlardan geçer. Bu nedenle terapiye gitmiş kişi bir daha terapiye gitmez durumu doğru değildir. Yaşamının her alanında kişi terapiye gidebilir.
İstanbul Şişli’de bulunan Psikolojik Danışmanlık Merkezimiz’de ister yüz yüze ister online psikoterapi sürecinize adım atabilirsiniz. Merkezimizde online terapi sürecinize online psikolog hizmeti ışığında devam etmek isterseniz seans işleyişiyle ilgili bilgi almak için bize ulaşabilirsiniz. İstanbul Nişantaşı’nda bulunan merkezimizi +90 505 783 32 31 numaralı telefondan arayabilir veya ousiapsikoloji@gmail.com adresine mail göndererek bizimle iletişime geçebilirsiniz.